Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/34674 E. 2015/19499 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34674
KARAR NO : 2015/19499
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Tebliğname No : 2 – 2014/145204
MAHKEMESİ : İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/244 (E) ve 2013/797 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
17.04.2013 günlü olay yeri inceleme tutanağında, balkon kapısı üzerinde zorlama izlerinin bulunduğunun belirtilmesi karşısında, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan; ayrıca oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık H.. Ç..’ın müştekinin 3. katta bulunan evinden hırsızlık yapma hususunda vermiş oldukları kararın icrası kapsamında sanık Ö.. H.. ile fikir birliği içinde hareket ettiği ve Ö.. H..’nin suça konu evin içinde yakalanmasının ardından balkona çıkmaya çalışırken yakalandığının sabit oluşu göz önüne alındığında, sanık H.. Ç.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Sanık Ö.. H.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde, eylemin birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirildiği ve TCK’nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gereği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5271 sayılı CMK’nın 101/3. maddesi uyarınca sorgusunda savunmalarını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafie ödenen ücretin sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
3-5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ö.. H.. ve H.. Ç..’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi, yargılama giderine ilişkin bölümün çıkartılması ve yerine “Toplam 22,60 TL yargılama giderinin sanıklardan eşit olarak tahsiline” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.