Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/34138 E. 2015/20005 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34138
KARAR NO : 2015/20005
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/387466
MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2013/551 (E) ve 2013/515 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hırsızlık suçundan kurulan hükümde; dosya içerisinde mevcut tutanak içeriğine göre 05:50 sıralarında ihbar geldiği, yaz saati uygulaması da göz önüne alındığında geceden sayılan zaman diliminin 05:45’te sona erdiği anlaşılmakla, şüpheli durum sanık lehine değerlendirilerek eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesindeki artırım hükümlerinin uygulanması,
2- Mala zarar verme suçundan kurulan hükümde; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. Y..’nun ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm ile mala zarar verme suçundan kurulan hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve hırsızlık suçundan kuurlan hükümde sonuç cezanın 6.000,00 TL’ye indirilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
1-Müştekinin işhanının kapısını zorlayan sanığın gerçekleştirdiği aynı eylem ile hem işyeri dokunulmazlığını ihlal suçuna hem de hırsızlık suçuna teşebbüs ettiği anlaşıldığından, TCK’nın 44. maddesindeki düzenleme karşısında; sanığın sadece hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilebileceği, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
Dosya içerisinde mevcut tutanak içeriğine göre, 05:50 sıralarında ihbar geldiği, yaz saati uygulaması da göz önüne alındığında geceden sayılan zaman diliminin 05:45’te sona erdiği anlaşılmakla, şüpheli durum sanık lehine değerlendirilerek eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 TCK’nın 116/4 maddesindeki artırım hükümlerinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. Y..’nun ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.