Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/34078 E. 2015/19889 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34078
KARAR NO : 2015/19889
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/389579
MAHKEMESİ : Adana 17. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2013/309 (E) ve 2013/46 (K)
SUÇ : İşyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanık R.. D.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Müştekinin hırsızlığın saat 02.00 ila 08.00 aralığında bir vakitte gerçekleştirildiğine dair beyanı ve dosya içerisinde bulunan işyerine ait kamera görüntülerine ilişkin fotoğraflarda kamera saatinin 06:23 – 06:58 arasında gösterdiği, suç tarihinde güneşin saat 05.33’de doğduğunun anlaşılmasına göre; eylemin gece gerçekleştiğine dair delil bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesince artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2- “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık R.. D..’un ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. ve 53. maddelerin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, sonuç cezanın neticeten 1 yıl 3 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ve hüküm fıkrasına “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık R.. D.. hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, sanık Y.. S.. hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Müştekinin hırsızlığın saat 02.00 ila 08.00 aralığında bir vakitte gerçekleştirildiğine dair beyanı ve dosya içerisinde bulunan işyerine ait kamera görüntülerine ilişkin fotoğraflarda kamera saatinin 06:23 – 06:58 arasında gösterdiği, suç tarihinde güneşin saat 05.33’de doğduğunun anlaşılmasına göre; eylemin gece gerçekleştiğine dair delil bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken sanık Y.. S.. hakkında hırsızlıktan kurulan mahkumiyet hükmünde 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesince artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2- İddianamede 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi gereğince sanık Y.. S..’a ek savunma hakkı verilmeden ve adli sicil kaydı okunmadan hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uygulaması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3- Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 142/4. maddesine göre hırsızlık suçunu işlemek amacıyla mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının işlenmesi durumunda atılı suçların takibinin şikayete bağlı olmadığı ve bu nedenle de sanıklar hakkında bu suçlardan düşme kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. S..’ın, sanık R.. D.. ve müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 14.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.