Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/33920 E. 2015/20663 K. 23.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33920
KARAR NO : 2015/20663
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/393623
MAHKEMESİ : Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2009/285 (E) ve 2013/866 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; sanıkların özel beceri suretiyle hırsızlık yapmak üzere Bitlis Postanesi içerisinde işlem yapmak için sırada olan vatandaşlar arasında bekledikleri, müştekinin işlem sırasına girmesi üzerine sanık B.. K..’nın sıra önceliğini müştekiye vererek yardım etme ısrarında bulunduğu, işlem sırası gelen müştekinin fermuarı kapalı olan çantasını banko üzerinde hemen yan tarafına bırakıp form doldurduğu esnada perdeleme yapan sanık F.. P..’ın yardımıyla sanık B..’in çanta içerisinde bulunan 2000 TL parayı özel beceri ile çalarak tanıklara sırtı dönük olarak bekleyen sanık F..’e verip olay yerinden ayrıldıkları; bu sırada çanta içerisindeki paranın sanık B.. tarafından çalınıp arkada bulunan şahsa verildiğini gören tanık A.. Y..’ın müştekiyi uyarması üzerine, kaçan sanık B..’in müşteki tarafından postanenin dışında yakalandığı, aralarında arbedenin yaşandığı, olayı gören çevredeki vatandaşların müdahale ederek sanığı kolluk güçlerine teslim ettikleri; yakalanamayan diğer sanığın teşhis ve tespiti için suçlular albümünden resimlerin tanıklar A.. Y.., S.. T..’ya gösterildiği, tanıklarca postanede olan şahıs olarak sanık F..’in teşhis edildiği; sonradan yakalanan sanık F..’in Bitlis iline hiç gitmediğini beyan ettiği, aşamalardaki ifadelerinde sanık F..’i tanımadığını beyan eden sanık ..’in Adana 15. Asliye Ceza Mahkemesinde yapmış olduğu 11.10.2012 tarihli savunmasında sanık F.. ile hasım olduklarını, yaptığı eylemlerde kendi adını verdiğini belirttiği; sanıkların müştekiye yönelik özel beceri ile hırsızlık suçunu işledikleri anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma içeren düşüncelere katılınmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
“Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. P.. müdafii ile sanık B.. K..’nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.