Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/33579 E. 2015/19427 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33579
KARAR NO : 2015/19427
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Tebliğname No : 2 – 2014/145031
MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2014
NUMARASI : 2013/362 (E) ve 2014/90 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk A.. E.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarına ilişkin hükümler miktar itibariyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 305/1. maddesi uyarınca kesin olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından suça sürüklenen çocuk A.. E.. müdafiinin temyiz istemlerinin aynı Yasanın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Sanıklar Ü.. K.., S.. K.., R.. S.. ve M.. G.. hakkında kurulan hükümler ile suça sürüklenen çocuk A.. E.. hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklardan M.. G..’in yakalandığında, araçta bulunan suça konu eşyaları çaldıkları yeri söylemek suretiyle bir kısmının henüz müracatı bulunmayan katılana iadesini sağlamış ise de, katılanın mahkeme aşamasında zararının hepsinin giderilmediğini ve sanıklar hakkında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunmadığını beyan etmesi karşısında; sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığındna bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince aynı Kanunun 5.maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, olayımızda ceza sorumluluğu olan ve mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk A.. E.. hakkında 5395 sayılı Kanunun 5/3. ve 7. maddeleri gereğince velisine teslim ve danışmanlık tedbiri uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk A.. E.. müdafiinin, sanıklar Ü.. K..’ın, S.. K.., R.. S.. ve M.. G.. müdafiilerinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “5395 sayılı Kanunun 5/1-a. ve 5/3. maddeleri uygulanmasına” ile “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.