Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/33283 E. 2015/17483 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33283
KARAR NO : 2015/17483
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/390245
MAHKEMESİ : Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2013/352 (E) ve 2013/627 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık F.. S.. hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK’nın 53/1. maddesinin c bendindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, “kendi alt soyu” yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, kendi alt soyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerde ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. S..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk F.. S.. hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Suça sürüklenen çocuğun kendisine baro tarafından atanan zorunlu müdafiiden haberdar olmadığının ve hakkında verilen hükmün de bu müdafiiye tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 18.03.2008 tarih 2008/9-7 E. 2008/56 K. sayılı kararında
belirtilen “kendisine zorunlu müdafii atandığından suça sürüklenen çocuğun haberdar olmadığı durumlarda zorunlu müdafiiye yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmaz” hükmü gereğince öğrenme üzerine suça sürüklenen çocuk tarafından yapılan temyiz başvurusunun süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Hakkında mahkumiyet hükmü verilen suça sürüklenen çocuğun, 5271 sayılı CMK’nın 147, 191/3 ve 193. maddelerine aykırı olarak usulünce dinlenip ifadesi alınmadan, gıyabında, savunma hakkını kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,
2-Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubu aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaması suretiyle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35/3. maddesine muhalefet edilmesi,
3-Kabule göre de; 5271 sayılı CMK’nın 101/3 ve 150/2. maddeleri uyarınca savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen ücretin suça sürüklenen çocuğa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk F.. S..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.