Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/33273 E. 2015/18588 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33273
KARAR NO : 2015/18588
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/386592
MAHKEMESİ : Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/10/2013
NUMARASI : 2013/263 (E) ve 2013/479 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
28.10.2013 tarihinde sanık U.. E..’un yüzüne karşı verilen hükme ilişkin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, 06/11/2013 tarihinde temyiz isteminde bulunan sanığın temyiz isteğinin reddine dair 07/11/2013 tarihli ek kararın usule uygun olarak 12.11.2013 günü tebliğ edildiği ve bu karara yönelik temyiz isteminde bulunulmadığı anlaşılmakla, sanıklar H.. D.. ve S.. K.. hakkında kurulan hükümlere hasren yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamına göre, sanık S.. K..’ın müştekiye yönelik olarak gerçekleştirilen eylemlerden 23.09.2013 günlü olaya katıldığı, söz konusu tarihten önce gerçekleştirilmiş olan hırsızlık eyleminde ise bulunmadığının anlaşılması karşısında; eyleminin tek suç oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle suçun zincirleme şekilde işlendiği kabul edilerek TCK’nın 43. maddesi ile uygulama yapılması,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar S.. K.. ve H.. D.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılarak, 267/1 maddesi uyarınca sonuç cezanın neticeten “2 yıl hapis cezası” olarak belirlenmesi ve “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
24.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.