Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/32603 E. 2014/31587 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/32603
KARAR NO : 2014/31587
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

Tebliğname No : KD – 2013/403627

A-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle ilgili olarak yapılan incelemede;
Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme suçlarından sanık B.. A.. hakkında yapılan yargılama sonucunda; her 3 suçtan da mahkumiyetine ilişkin Denizli 8.Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.02.2009 tarih 2008/545 ve 2009/79 E-K. sayılı hükmün sanığın temyizi üzerine Dairemizin 12.06.2013 tarih ve 2011/428-2013/18219 E-K. sayılı ilamı ile sanığın hırsızlık suçu yönünden onanması, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları yönünden ise bozulması yönündeki kararı sonrası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.10.2014 tarih, 6-2013/403627 sayılı yazısı ile sanığın hırsızlık eyleminin gerçekleştiği zamanın net olarak belirli olmaması, sanığın da suçu kabul etmemesi karşısında; Denizli 8.Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.02.2009 tarih 2008/545 ve 2009/79 E-K sayılı hükmün bozulması ile TCK’nın 143. maddesinin uygulandığı kısmın hükümden çıkartılarak hükmün düzeltilerek onanması yönünde itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.10.2014 tarih ve 6-2013/403627 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 12.06.2013 tarih ve 2011/428-2013/18219 E-K.sayılı hırsızlık suçu ile ilgili onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müştekinin 09.01.2006 tarihinde saat 17.00 sıralarında işyerini kapatıp araya bayram tatili de girmesi nedeniyle 15.01.2006 tarihinde saat 12.00 itibariyle işyerine geldiğinde suçun işlenmiş olduğu görüp şikayetçi olduğu, sanığın hırsızlık eyleminin gerçekleştiği zamanın net olarak belli olmadığı gibi, sanığın da suçu kabul etmemesi karşısında; şüpheden sanık yararlanır genel hukuk ilkesi de gözetildiğinde suçun gündüz işlendiğinin kabulünde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık B.. A..’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye ve itiraza uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkarılması, TCK’nın 62. maddesinin uygulanması sonucu bulunan 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası ibaresinin çıkarılarak yerine 1 yıl 8 ay hapis cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerle ilgili olarak yapılan incelemede;
TCK nun 53/4 maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi halinde aynı Kanunun 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemez ise de, somut olayda ertelemenin şarta bağlı tutulup zararın aynen veya nakden tazmini durumunda mahkemece bu konuda bir karar verileceği gözetilerek, TCK.nın 53/1. maddesi uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
1-Mala zarar vermek suçuna yönelik temyiz incelenmesinde;
TCK’nın 51/2. maddesinde yer alan “Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir” hükmünün, aynı zamanda etkin pişmanlık başlığı altında, TCK’nın 168. maddesinin cezadan indirim sebebi olduğu, kanuni bir indirim sebebinin aynı zamanda hapis cezasının infaz edilmiş sayılmasını gerektirecek şekilde erteleme şartı olarak belirlenmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Toplam 1.60 – TL yargılama giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK.nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık B.. A..’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “1.60 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100.maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK’nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-İşyeri dokunulmazlığını bozma suçuna yönelik temyiz incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müştekinin 15/01/2006 tarihli ifadesinde, 09/01/2006 tarihinde saat 17.00 sıralarında işyerini kapattığını, bayram tatilinin araya girmesi nedeniyle 15/01/2006 günü saat 12.00 sıralarında işyerine geldiğinde hırsızlığı farkettiğini beyan etmesi ve sanığın da suçu kabul etmemesi karşısında, eylemin gece işlendiğine ilişkin delil bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK’nın 116/2. maddesi yerine aynı Yasanın 116/4. maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık B.. A..’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.