Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/32030 E. 2015/16821 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/32030
KARAR NO : 2015/16821
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/395829
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2013/866 (E) ve 2013/1222 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık R.. Ç..’in mala zarar verme suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık R.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
Sanık M.. Ç..’in mala zarar verme suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezası ile mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hırsızlık suçuna dair hükümden 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına”, cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Sanıklar hakkında hırsızlık suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dosya kapsamına göre, hırsızlık eyleminin sanık beyanına göre 20:00 ila 21:00 saatleri arasında gerçekleştiğine yönelik savunmadan başka delilin bulunmaması, Kandilli Rasathanesi verilerine ve yaz saati uygulamasına göre de saat 21:41’de gecenin başladığının anlaşılması karşısında; hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken sanık hakkında TCK’nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmiş olması,
Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezası ile mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar R.. Ç.. ve M.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm karardan çıkartılarak sonuç cezalarının 1’er yıl 8’er ay olarak belirlenmesi suretiyle, aynı yasanın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine “sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına”, cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlal suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dosya kapsamına göre, evden hırsızlık eyleminin sanık beyanına göre 20:00 ila 21:00 saatleri arasında gerçekleştiğine yönelik savunmadan başka delilin bulunmaması, Kandilli Rasathanesi verilerine ve yaz saati uygulamasına göre de saat 21:41 de gecenin başladığının anlaşılması karşısında; eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken sanıklar hakkında TCK’nın 116/4. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmiş olması,
Sanıkların kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezası ile mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar R.. Ç.. ve M.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.