Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/31220 E. 2014/34177 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/31220
KARAR NO : 2014/34177
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

Esas No : 2014/31220 İTİRAZ
Karar No : 2014/34177

Tebliğname No : KD – 2012/217617
Hırsızlık suçundan sanık B.. G.. hakkında yapılan yargılama sonunda; 5237 sayılı TCK’nın 165/1,62, 52/2 ,53 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22/03/2012 tarih 2011/127-2012/244 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09/09/2014 tarih ve 2013/32794-2014/24749 sayılı ilamı ile, düzeltilerek onanması kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/09/2014 tarih ve 2-2012/217617 sayılı yazısı ile, “ …sanığın hırsızlık suçunu işlediği sübut bulduğu halde, suç eşyasının satın alınması ya da kabul edilmesi suçundan hüküm kurulmasına ilişkin mahkeme kararının usul ve Yasaya aykırı olduğu, suç vasfı nedeniyle sanığın kazanılmış hakkının söz konusu olamayacağı gözetilerek, CMUK.nın 326/son maddesi gereğince sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunması şartı ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiğinden ” bahisle hükmün bozulması yönünde yeniden değerlendirme yapılmak üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/09/2014 tarih ve 2-2012/217617 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 09/09/2014 tarih ve 2013/32794-2014/24749 sayılı sayılı ilamı ile, sanık Bülent Gürsoy hakkındaki hırsızlık malını satın almak suçundan düzelterek onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Tekerüre esas alınan ilamda 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması nedeniyle ; ikinci kez mükerir olan sanık hakkında şartları oluştuğu halde ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması yerine yazılı şekilde karar verilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan ile hırsızlık olayının gerçekleştiği evin sahibi olan E.. B..’nun olay tarihinde sanığın eve geldiğini bildirmiş olması ve suça konu telefonun sanığın kardeşi tarafından kullanıldığının anlaşılması karşısında; eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
2-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca kendi alt soyu üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddelerin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanığın tekerrüre esas alınan ilamının esas ve karar numaralarının yılının “2009” olmasına rağmen “2008” olarak yazılmış olması
Bozmayı gerektirmiş, sanık B.. G..’un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca hükmolunan cezanın süresi bakımından kazanılmış hakkın korunmasına 02/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.