Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/30487 E. 2015/16923 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/30487
KARAR NO : 2015/16923
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/387385
MAHKEMESİ : Mersin 12. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2013/68 (E) ve 2013/48 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
TCK’nın 50. maddesinin 5. fıkrasında, uygulamada asıl mahkûmiyetin, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbir olduğu belirtilmekle birlikte aynı maddenin 6. fıkrasında, “Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz,” hükmünün yer aldığı, somut olayda, sanığın adli sicil kaydında yer alan Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 15.07.2010 tarih ve 2010/275-1116 E.-K. sayılı hükmünün 5 ay kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine ilişkin olduğu, tedbirin gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle mahkemece tedbirin 2 ay hapis cezasına çevrildiği, hükmün 10.10.2011 tarihinde kesinleşip, 23.01.2012 tarihinde yerine getirildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanma şartlarının oluştuğu kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık O.. Y.. müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine
”53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.