Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/3008 E. 2014/26009 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3008
KARAR NO : 2014/26009
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/253324
MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2012
NUMARASI : 2011/716 (E) ve 2012/523 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen ücretin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. G.. ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “yargılama giderinin alınmasına” ilişkin cümlenin çıkarılarak ve yerine “dört davetiye gideri olan 28,00 sanıktan tahsili ile Devlet Hazinesine irat kaydına,” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, müştekinin bisikletini apartman boşluğundan alıp uzaklaşırken kimliği belirlenemeyen şahıslar tarafından yakalandığı, müştekinin anlatımlarına göre, gürültü üzerine dışarıya baktığında binanın yanında sanığın oğluna ait bisiklet ile kalabalık bir grup tarafından yakalandığını gördüğünü beyan ettiği, sanığın kardeşi Gökhan ve tanık İbrahim’in aşamalarda alınan beyanlarında, sanığın apartman içinden bisikleti alıp uzaklaşırken çevredekiler tarafından bisiklet ile yakalandığına dair beyanları karşısında; şüpheden sanık yararlanır ilkesi de gözetilerek sanığın apartmandan bisiklet ile çıkarken çevredekiler tarafından görülerek kesintisiz takip sonucu yakalanıp yakalanmadığı değerlendirilerek teşebbüs hükümlerinin tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen ücretin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. G.. ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.