Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/3 E. 2014/4320 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3
KARAR NO : 2014/4320
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

Tebliğname No : 13 – 2013/399950
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ceza Mahkemesi
(Kapatılan Sultanbeyli 2. Asliye Ceza Mahkemesi)
TARİHİ : 11/11/2009
NUMARASI : 2008/51 (E) ve 2009/1340 (K)
SUÇ : Hırsızlık, şantaj

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-)Sanıklar R.. T.. ve Ç.. D.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri ile meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin gece saatlerinde otosunu park edip sabah saat 09:00’da baktığında yerinde göremediğini beyan etmesi ve sanıkların ise suçlamayı inkar etmeleri dikkate alındığında, suçun gece sayılabilecek zaman diliminde işlendiğine ilişkin yeterli delil olmadan 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Yapılan yargılama giderlerinin, sanıkların payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ç.. D.. ve R.. T.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık R.. T..’a ait hüküm fıkrasından “143. maddenin uygulanmasına ilişkin fıkranın hüküm fıkrasından çıkarılıp temel cezadan 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapmak suretiyle sonuç cezanın 1 YIL 8 AY HAPİS CEZASI’na” indirilmesi, sanık Çoşkun Demir’e ait hüküm fıkrasından “143. maddenin uygulanmasına ilişkin fıkranın hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle sonuç cezanın 2 YIL HAPİS CEZASI’na” indirilmesi ve yine hüküm fıkrasından yargılama masraflarının müteselsilen tahsiline ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine “yargılama masraflarının sanıkların paylarına düşen oranda ayrı ayrı alınmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanıklar hakkında şantaj suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların müşteki Tugrul’dan çaldıkları otoyu müştekiye geri vermek için telefonla para isteyip vermemesi halinde aracı yakacaklarını söylemeleri karşısında, eylemlerinin tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekeçeyle şantaj suçundan hüküm kurulması,
2-Yapılan yargılama giderlerinin, sanıkların payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ç.. D.. ve R.. T.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, sanıkların ceza süreleri bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.