YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/29711
KARAR NO : 2014/30897
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/250171
Hırsızlık suçundan sanık S.. B..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1 -b. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1 -c. bendindeki haktan koşullu salıverilinceye kadar, diğer fıkralardaki haklardan ceza müddetince yoksun bırakılmasına dair İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin (kapatılan Pendik 1. Asliye Ceza Mahkemesinin) 25/01/2012 tarihli ve 2011/245 esas, 2012/35 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 23.06.2014 tarih ve 2012/12852/42853 sayılı Kanun Yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.07.2014 tarih ve 2014/250171 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre:
1-Fiili işlediği sırada kayden 16/01/1991 doğumlu olup, suçun işlendiği 21/09/2008 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamış bulunulmasında,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, fiili işledikleri sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklar hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesinde,
3-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7.maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısı, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden kabulü ile, hırsızlık suçundan sanık S.. B.. hakkında Pendik 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 25.01.2012 gün ve 2011/245 esas ve 2012/35 karar sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.