YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/28696
KARAR NO : 2015/17827
KARAR TARİHİ : 16.11.2015
Tebliğname No : 6 – 2013/335726
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/15 (E) ve 2013/346 (K)
SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasını kabul etmek
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanıklar A.. M.. ve T.. B.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan beraat hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, gerekçeye ve hakimin takdirine göre o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B)Sanık M.. V.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi gereğince tayin olunan cezanın ertelenmesi halinde 1 yıldan az ve 3 yıldan çok olmamak üzere denetim süresinin belirlenmesi gerektiği, denetim süresinin tayin olunan hapis cezası süresinden az olamayacağı ve bu sürenin eksik belirlenmesinde veya denetim süresi tayin edilmemesinde kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı gözetilerek, hırsızlık suçundan tayin edilen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. V.. ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, cezanın ertelenmesine ilişkin hüküm fıkrasına “5237 sayılı TCK’nun 51/3. maddesi gereğince, sanık hakkında 1 yıl 11 ay 10 gün denetim süresi belirlenmesine’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C)Sanık T.. B.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianameyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinin uygulanması istendiği halde 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan aynı Yasanın 165/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
2-Sanık hakkında TCK’nın 165/1. maddesiyle temel ceza belirlenirken anılan kanun maddesinde hapisle birlikte adli para cezası da öngörüldüğü hâlde yalnızca hapis cezası ile uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
3-Sanık hakkında gerekçeli karar kısmında hırsızlık suçunu işlediği kanaatine varıldığının belirtilmesine karşın suç eşyasının satın alınması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle kararda çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık T.. B..’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.