Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/28117 E. 2015/17001 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/28117
KARAR NO : 2015/17001
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/346568
MAHKEMESİ : Iğdır 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2013
NUMARASI : 2013/245 (E) ve 2013/43 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık T.. Y.. hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan, suça sürüklenen çocuk A.. Ş.. hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 tarih ve 647/43 ile 23.03.2004 tarih ve 41/70 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; suça sürüklenen çocuk A.. Ş.. hakkında, dosya içeriğine göre gece vakti gerçekleştirildiği sabit olan eyleme ilişkin olarak TCK’nın 116/4. maddesinin uygulanmamış olması sebebiyle, TCK’nın 116/2. maddesi gereğince ceza 6 ay olarak belirlenip, TCK’nın 119/1-c maddesiyle bir kat arttırım ile 12 ay olarak ve TCK’nın 31/3. maddesi gereğince 1/3 indirim yapılarak neticeten 8 ay hapis olarak hükmedilmek suretiyle, TCK’nın 50/1. maddesindeki adli para cezası veya seçenek yaptırımlardan birine çevirme müessesesinin uygulanabilirlik sınırları içerisine girmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun sabit kabul edilen eyleminin TCK’nın 116/2-4 maddesi uyarınca 1 yıl ve TCK’nın 119/1-c maddesi gereğince bir kat arttırım yapılmak suretiyle 2 yıl olarak belirlenip TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca hapis cezası 1 yıl 4 ay olarak belirleneceğinden ve aksi hal sanığın; önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, hükmolunması gereken ceza miktarı itibariyle, TCK’nın 50/1. maddesi gereğince adli para cezasına veya seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine olanak bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken; suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, suçun işleniş şekli dikkate alınarak hırsızlık suçundan kurulan hükümde asgari hadden uzaklaşılarak uygulama yapılması gerekirken, yetersiz ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması; oluşa ve dosya içeriğine göre, eylemin saat 03:07 sıralarından işlendiği ve olay tarihinde güneşin saat 05:43’de doğduğunun sabit olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk A.. Ş.. hakkında hırsızlık, sanık T.. Y.. hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerde yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle TCK’nın 143 ve 116/4. maddelerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık T.. Y.. ve suça sürüklenen çocuk A.. Ş..’in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık T.. Y.. hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, suça sürüklenen çocuk A.. Ş.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık T.. Y.. ve suça sürüklenen çocuk A.. Ş.. tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken; suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, suçun işleniş şekli dikkate alınarak hırsızlık suçundan kurulan hükümde asgari hadden uzaklaşılarak uygulama yapılması gerekirken, yetersiz ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Dosya içeriğine göre, eylemin saat 03:07 sıralarından işlendiği ve olay tarihinde güneşin saat 05:43’de doğduğunun sabit olduğu gözetilmeden, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesinin uygulanmaması,
3-Suça konu motosikletlerden bir tanesinin sanık T.. Y..’in kardeşi H.. Y.. tarafından, kovuşturma aşamasında iadesinin sağladığının anlaşılması karşısında; TCK’nın 168/2-son maddesi gereğince müştekiye, kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna sanık T.. Y.. hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gereğinin gözetilmemesi,
4-16.09.2012 günü suça sürüklenen çocuklar A.. Ş.. ve H.. A.. tarafından, sert bir cisimle zorlanarak açılan pencereden girilen işyerinden gerçekleştirilen eylemden bir sonra söz konusu işyerine, aynı pencereden giren sanık T.. Y..’in eyleminde ayrıca mala zarar verme suçunun suçunun oluşmayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
5-Suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk A.. Ş.. hakkında mala zarar verme suçundan verilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık T.. Y.. ve suça sürüklenen çocuk A.. Ş..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayıyı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanık T.. Y..’in kazanılmış hakkının gözetilmesine, 320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 325. maddesi uyarınca 4 numaralı bozmadan hükmü temyiz etmeyen suça sürüklenen çocuk H.. A..’ın da yararlandırılmasına, 03.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.