Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/27936 E. 2016/3275 K. 29.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/27936
KARAR NO : 2016/3275
KARAR TARİHİ : 29.02.2016

Tebliğname No : 6 – 2013/327747
MAHKEMESİ : Gerede Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2012/379 (E) ve 2013/248 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında müştekiler …, …, … ile şikayetçi …’a yönelik mala zarar verme suçlarından zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında şikayetçi …’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk … … müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık ve suça sürüklenen çocuğun mağdurlar …, …, … ve …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur … ve …’e yönelik hırsızlık, ayrıca sanık …’nın mağdur …’e yönelik hırsızlık ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelememede;
Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlendiği sabit olduğu halde TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmayarak eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla
. /..
hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının 2 yıl süre ile bir meslek yada sanat edinmeyi sağlamak amacıyla bir eğitim kurumuna devam etme seçenek yaptırımına çevrildiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesi 4. fıkrasında yer alan “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında yazılı şekilde kararlar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … … ile sanık … … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk bakımından hüküm fıkralarından, “hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verileceğinin” ibarelerinin çıkarılması sanık bakımından ise hüküm fıkralarından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ve suça sürüklenen çocuğun mağdurlar … ve … ile şikayetçi …’a yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelememede;
1) Şikayetçi …’a yönelik hırsızlık suçu bakımından, sanık ve suça sürüklenen çocuğun yakalanmasıyla ele geçen fotoğraf makinasını şikayetçi …’dan çalmış olduklarını ikrar edip bahse konu yeri kolluk görevlilerine göstermek suretiyle, diğer çalınanlar hariç kısmi iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına şikayetçinin rıza gösterip göstermeyeceği tespit edildikten sonra TCK’nın 168/1-4 maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Mağdur …’ya yönelik hırsızlık suçu bakımından, sanık ve suça sürüklenen çocuğun yakalanmasıyla ele geçen teypi mağdur …ya ait araçtan çalmış olduklarını ikrar edip bahse konu yeri kolluk görevlilerine göstermek suretiyle mağdura soruşturma tamamlanmadan iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında, TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Mağdur …’a yönelik hırsızlık suçu bakımından, sanık ve suça sürüklenen çocuğun mağdurun değer tespiti yapılmayan plastik çakmağının çalmaları karşısında, öncelikle değeri tespit edilerek sonucuna göre suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması halinde TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerekeceğinin gözetilmemesi,
4) Sanık bakımından Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme

. /..
ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
5) Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının 2 yıl süre ile bir meslek yada sanat edinmeyi sağlamak amacıyla bir eğitim kurumuna devam etme seçenek yaptırımına çevrildiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesi 4. fıkrasında yer alan “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında yazılı şekilde kararlar verilmesi,
6) Sanık ve suça sürüklenen çocuk için görevlendirilen zorunlu müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin, sanık ve suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … … ile sanık … … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.