Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/2656 E. 2014/29066 K. 22.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2656
KARAR NO : 2014/29066
KARAR TARİHİ : 22.10.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/289024
MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/05/2012
NUMARASI : 2011/206 (E) ve 2012/996 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Mahkemenin 22.03.2011 tarihli 2009/1281 E ve 2011/117K sayılı kararıyla sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara katılan M.. Y.. vekilinin yasal süredeki itirazı üzerine, İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/1052 Diş sayılı ve 05.08.2011 sayılı kararıyla; sanığa hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği sorulmadan karar verilmesi gerekçesiyle mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verildiğinin ve sanığın yakalama emri üzerine yeniden alınan savunmasında önceki savunmalarını tekrar ederek öncelikle beraatine, olmadığı takdirde lehine olan kanun hükümlerinin uygulanmasını talep ettiğinin anlaşılması karşısında, katılana ait yüzüklerin soruşturma aşamasında bulunarak katılana iade edilmiş olması, katılanın belirlenebilir bir maddi zararının bulunmaması, sanığın sabıkasız olması ve diğer koşullar gözetilerek sanığa CMK’nın 231/5 son fıkrası gereğince hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği sorulmadan, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yeniden uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Katılanın evinden çalınan 3 adet yüzüğün tespit edilen 75.102 TL değeri gözetilerek, hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
b- Sanığın katılanın evinden çalmış olduğu bir adet yüzüğü satmaya çalışırken kuyumcu tarafından kolluğa ihbar üzerine yakalandığında suçunu ikrar ile diğer 2 adet yüzüğü de evinde sakladığını ve rızasıyla iade edeceğini beyan etmesi üzerine alınan savcılık kararıyla yapılan aramada, sanığın yatağında saklamış olduğu ve katılan ile altınların sahibi tarafından teşhis edilen yüzükleri iade edilmek üzere kolluğa teslim ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 168. maddenin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi,
c-5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrasına göre, uzun süreli hapis cezası ertelenen hakkında, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
d-Kendisini vekille temsil ettiren katılan M.. Y.. yararına sanık aleyhine, karar tarihindeki AAÜT’nin 13/1. maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan M.. Y.. vekilinin temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.