Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/26245 E. 2015/19345 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/26245
KARAR NO : 2015/19345
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 6 – 2013/256227
MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2010/735 (E) ve 2013/156 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermek

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında haklarında teknik takip ve telefon dinlemeleri yapıldığı, bu kapsamda sanıkların çok sayıda hırsızlık suçunun şüphelisi olarak ifadelerinin alındığı, sanıkların bunların bir kısmını ikrar etmekle birlikte atılı suça ilişkin olarak aşamalarda alınan savunmalarında suçlamaları kabul etmedikleri; sanıklar hakkında atılı suçun işlendiği 16/05/2010 günü, sanık H.. Ç.., sanık K.. U.. ve sanık Y.. K.. arasında İzmir ili, Buca ilçesi, G.. Parkı su deposu baz istasyonundan yaptıkları telefon görüşmelerinde ” şimdi gelmeyin, malzemeyi alayım mı, ortalık biraz karışık, al al abi, gördünüz mü amcaları, geliyor, bakkala giriyorsun, Yusuf abi çıkın gelin, olumlu olumlu ya serbestçe gelin” gibi konuşmaları dışında başkaca bir delilin bulunmadığı; çalıntı eşyaların daha sonra kargo ile diğer sanık K.. K..’ye gönderildiği ve bu sanık tarafından teslim alındığı iddia ve kabul edilmiş ise de, söz konusu kargonun içeriğinin herhangi bir şekilde tespit edilmemiş olduğunun da anlaşılması karşısında sanıkların yüklenen suçları işlediklerine ilişkin hükümlülüklerine yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı başkaca kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı şekilde hükümlülüklerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Katılanın suç tarihinde saat 14:30 sıralarında evden ayrıldıklarını ve saat 21:20 sıralarında döndüklerinde evlerine girilerek hırsızlık yapıldığını anlamış olması ve sanıkların atılı suçlamayı kabul etmemeleri de dikkate alınarak, hırsızlık eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. ve 116/4. maddelerince artırım yapılarak fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis
cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Y.. K.., H.. Ç.. ve M.. A.. müdafiinin ve sanık K.. U..’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.