Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/25372 E. 2015/9974 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/25372
KARAR NO : 2015/9974
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk …’a yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/2. maddelerine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 66/2. 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 23/06/2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
B-Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları ile sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanık … hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından zaman aşımı süresi içerisinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Gerekçeli karar başlığına 23.06.2005 olan suç tarihinin 23.06.2006 olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün görüldüğünden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk ile sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sabıkları bulunmayan suça sürüklenen çocuk ile sanık hakkında; öncelikle maddi zarar ve miktarı belirlenerek 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c ve 9. maddelerinin gözetilmesi suretiyle “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinde, sanıklar yönünden yasanın öngördüğü objektif ve sübjektif koşullar da değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk…’ın kendisini müdafi ile temsil ettirmesine rağmen müdafıiye hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediği sorulmadan suça sürüklenen çocuk…’ın ise kabulünün bulunmadığı gerekçesiyle ve sanık… hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan yeterli olmayan gerekçeyle anılan yasa hükmünün uygulanmamasına karar verilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulurken suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi nedeniyle hakkında TCK’nın 119/1-c. maddesi ile uygulama yapılmaması,
3-Suça sürüklenen çocuk …’ın suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının aynı Kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
4-08.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun ile değişmeden önceki hâli lehe olduğundan suça sürüklenen çocuk … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi gereğince cezalarından 2/3 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ile suça sürüklenen çocuk… müdafıinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından suça sürüklenen çocuk …’ın kazanılmış hakkının korunmasına, 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.