YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/20897
KARAR NO : 2014/21794
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
Tebliğname No : YE – 2014/121327
Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk M.. B..’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 491/ ilk-son, 55/3 522, 95/2 maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/1997 tarihli ve 1997/871 esas, 1997/1253 sayılı kararının infazı sırasında sanık tarafından 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından anılan Kanun’un 142/1-b, 143, 31/3, 53/1, 116/2-4,119/1-c, 63 maddeleri gereğince her suç için ayrı ayrı olmak üzere 1 yıl 9 ay 10 gün ve 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, aynı Mahkemenin 14/11/2013 tarihli ve 1997/871 esas, 1997/1253 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 31/03/2014 tarih ve 2014/6497/23111 sayılı yazısı ile Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/04/2014 tarih ve 2014/121327 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre;
1-Kay’den 08/09/1980 doğumlu olup, suçun işlendiği 02/06/1997 tarihinde onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun cezasından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesinin, 08/07/2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki metnine göre 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmeden fazla cezaya hükmedilmesinde,
2-5237 sayılı Kanun’un 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, 18 yaşını ikmal etmeyen sanık hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesinde,
3-Kayden 08/09/1980 doğumlu olup, suçun işlendiği 02/06/1997 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı hırsızlık suçunun 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 24. maddesine göre uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, sanığa sorulmasına rağmen, müştekiye uzlaşmayı isteyip istemediği sorulmadan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “uzlaşma” başlıklı 253. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmamasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Kayden 08.09.1980 doğumlu olup, suçun işlendiği 02.06.1997 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk M.. B..’nın üzerine atılı hırsızlık suçunun, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 24. maddesinin, 19.12.2006 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki metnine göre uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, sanığa sorulmasına rağmen, müştekiye uzlaşmayı isteyip istemediği sorulmadan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “uzlaşma” başlıklı 253. maddesi hükümlerinin öncelikle uygulanması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
2-Suça sürüklenen çocuğun cezasından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesinin, 08.07.2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki metnine göre 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla cezaya hükmedilmesi,
3-5237 sayılı Kanun’un 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, 18 yaşını ikmal etmeyen sanık hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Nedenleriyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde bulunduğundan, Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.11.2013 günlü, 1997/871-1253 esas ve karar sayılı ek kararının CMK’nın 309/4-b. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 19.06.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.