Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/200 E. 2014/23947 K. 08.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/200
KARAR NO : 2014/23947
KARAR TARİHİ : 08.07.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/247873
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2012
NUMARASI : 2011/433 (E) ve 2012/856 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/142-367 Esas-Karar sayılı ilamının birden çok cezayı içerdiği, bu halde en ağır cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması gerektiğinin değerlendirilmemesi infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların, sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
2-Bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. İ..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1-hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt
soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin yazılmasına; 2-hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ”bu dava sebebiyle yapılan 12,00 TL yargılama giderinden her bir sanığın sarfına neden olduğu 9,00 TL nin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/142-367 Esas-Karar sayılı ilamının birden çok cezayı içerdiği, bu halde en ağır cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması gerektiğinin değerlendirilmemesi infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun, sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-19.07.2011 tarihli olay yeri tutanağına göre, haber merkezine, adres bilgileri verilen bir binadan alarm sesi geldiği yönünde ihbar gelmesi üzerine, tarife konu yere gidildiğinde camın kırılmak suretiyle içeri girilerek işyerinin karıştırıldığının tespit edildiği, yapılan aramada sanığın kapı arkasında saklanmış vaziyette görülerek yakalandığı, müştekinin işyerinden çalınan her hangi bir eşyasının olmadığı yolunda beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eylemi teşebbüs aşamasında kaldığı halde yazılı biçimde tamamlanmış suçtan ceza verilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
3-Adli Emanetin 2011/28269 sırasına kayıtlı suç eşyası hakkında bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. İ..’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 08.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.