Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/19591 E. 2014/20830 K. 11.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/19591
KARAR NO : 2014/20830
KARAR TARİHİ : 11.06.2014

Tebliğname No : 13 – 2014/28762
MAHKEMESİ : Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2013/520 (E) ve 2013/555 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık A.. Ç.. hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Uyap vasıtasıyla yapılan araştırmada, hükmen tutuklu sanık A.. Ç..’in temyiz isteminden sonra, Mahkemeye yazdığı 20.02.2014 günlü dilekçesiyle temyiz başvurusundan vazgeçmiş bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 266/1. maddesi uyarınca vazgeçme nedeniyle inceleme yapılmaksızın İADESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk A.. A.. hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun konut dokunulmazlığını bozma suçunu diğer sanıklar A.. Ç.. ve Hanifi ile birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 tarih ve 647/43 ile 23.03.2004 tarih ve 41/70 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmamış olması sebebiyle, 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesi gereğince ceza 1 yıl 6 ay olarak belirlenip, TCK’nın 31/3. maddesi gereğince 1/3 indirim yapılarak 1 yıl hapis, TCK’nın 62/1. maddesi gereğince 1/6 indirim yapılarak 10 ay hapis olarak belirlenmiş ve aynı Yasanın 50/1. maddesindeki adli para cezası veya seçenek yaptırımlardan birine çevirme müessesesinin uygulanabilirlik sınırları içerisine girmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun sabit kabul edilen eyleminin asıl cezasına bir kat arttırım yapılmak suretiyle belirlenip hapis cezası belirleneceğinden ve aksi hal suça sürüklenen çocuğun; önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, hükmolunması gereken ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı 50/1. maddesi gereğince adli para cezasına veya seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine olanak bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında 53/4 maddesi uyarınca uygulanmayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk A.. A.. müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak TCK’nın 53. maddesi ile ilgili kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk A.. A.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın, yaşının küçüklüğü gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, 50/1 maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
2-TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında 53/4 maddesi uyarınca uygulanmayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk A.. A.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11.06.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.