Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/15780 E. 2014/35863 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15780
KARAR NO : 2014/35863
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/225845
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2012/669 (E) ve 2013/283 (K)
SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık D.. Y..’ın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ”53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin hazırlık aşamasında alınan 20.08.2010 tarihli ifadesine göre, olay günü alış veriş merkezinin ev gereçleri reyonunun yanında ürün incelediği sırada, sanığın çantasını alıp 5 metre kadar uzaklaştığını farkettiğini, hemen bağırması üzerine sanığın çantasını yere atarak kaçmaya başladığını söylediği, sanığın aşamalarda alınan savunmasında ise, müştekiye ait alış veriş sepeti ile kendisinin kulandığı alış veriş sepeti çarpışınca müştekinin çantasının yere düştüğünü, bunun üzerine “hırsız var” diye bağırdığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, olaya ilişkin bilgi ve görgüsü bulunan müştekinin duruşmaya çağrılarak, olay günü sanığın; çantasını elinde veya üstünde taşıdığı sırada çekip almak suretiyle çalıp çalmadığının sorularak sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 142/1-b veya 142/2-b maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması,
2-Kabule göre de;
a-Sanığın cezasından teşebbüs nedeniyle indirim yapıldığı sırada uygulama maddesi olan TCK’nın 35/2. maddesinin gösterilmemiş olması,
b-Sanık hakkında TCK’nın 142/2-b maddesi gereğince 3 yıl olarak tayin edilen temel cezadan, teşebbüs nedeniyle 1/4 oranında indirim yapıldığı sırada 2 yıl 3 ay yerine hesap hatası sonucu 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,
c-Özgürlüğü bağlayıcı ceza ile hükümlülüğüne karar verilen sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesi uygulanırken, anılan maddenin 1. fıkrasının c bendindeki haklar yönünden uygulama yapılmamış olması,
d-Sanıktan tahsiline karar verilen toplam 15 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20 TL’den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık D.. Y..’ın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, mahkemece yapılacak araştırma sonucunda eylemin TCK’nın 142/2-b bendinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturması halinde 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 16.12.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.