Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/15213 E. 2014/35855 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15213
KARAR NO : 2014/35855
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/127922
MAHKEMESİ : Mersin 2. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2012/620 (E) ve 2012/826 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun, denetim süresi içinde kasıtlı ikinci suçu işlemesi nedeniyle geri bırakılan hükmün açıklandığı yargılama esnasında, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezaların, TCK’nın 50. maddesi uyarınca zorunlu olarak adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yönde eleştiri getiren tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçların, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hükmün gerekçesinin son paragrafında yer alan “Sanığın müştekiye ait İğde Ticaret isimli iş yerinin olay günü daraba kilidi kırılmak suretiyle içeri girildiği, iş yerinden bir adet LG 2500 marka cep telefonu ile bilgisayar kasası, değişik sayı ve markalarda su tesisat malzemesinin çalınması üzerine kolluğa müracaat ettiği, kolluk görevlilerinin olay mahallinde yaptıkları inceleme sonucu, iş yerinde bulunan elektronik para kasasının demir para konan kısmında bir adet parmak izinin elde edildiği, bu parmak izinin AFİS ortamında yapılan incelemesi sonucu yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı Sanığa ait olduğu anlaşılmıştır” şeklindeki kabulün, temyiz incelemesine konu olan dosyaya uygun düşmediği,
2-Dosya kapsamına göre, müştekinin olay günü işyerini saat 20.30 da kapattığı, ertesi gün 07.00 sıralarında işyerine geldiğinde, içeriye hırsız girdiğini anladığı yolunda beyanda bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun aşamalarda atılı suçu kabul ettiği ancak suç saatine ilişkin beyanda bulunmadığı, UYAP kayıtlarına göre suç tarihinde güneşin 06.08 de doğup, 16.42 de battığı, TCK’nın 6/1-e maddesine göre, saat 17,42 ile 05.08 arası zaman diliminin gece olarak kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun yöntemine
şekilde celp edilerek suç saatinin kendisine sorulması ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, suça sürüklenen çocuğun, yaşı nedeniyle davası ayrı görülen M… Z… ile birlikte işledikleri başka bir dosya kapsamındaki suç saati esas alınarak, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılması ile işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde aynı Yasanın 116/4. maddesi uygulanmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
3-Müştekinin 23.1.2008 tarihli oturumda, soruşturma aşamasında çalınan bir eşyası olmadığı yolundaki beyanına karşın, sonradan işyerinde yaptığı aramada alet takımının çalınmış olduğunu anladığı yolundaki beyanı gözetildiğinde eylemin tamamlanmış olduğu dikkate alınmadan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK nın 35. maddesi uyarınca teşebbüs hükümleri uygulanmak suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
4-Suça sürüklenen çocuğun, yaşı nedeniyle davası ayrı görülen M…Z.. ile birlikte atılı suçları işlediklerinin anlaşılması karşısında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde TCK nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK nın 142/1-b, 143, 35 ve 31/3. maddeleri uyarınca belirlenen 4 ay 20 gün hapis cezasından aynı Yasanın 62. maddesi uyarınca ceza indirimine gidildiği sırada 3 ay 26 gün hapis cezası yerine 1 yıl 3 ay 26 gün hapis cezası şeklinde yazılı olduğu gibi karar verilmesi,
6-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken TCK nın 151/1. maddesi uyarınca 4 ay olarak belirlenen temel cezadan aynı Yasanın 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 6 gün hapis cezası yerine 1 ay 20 gün hapis cezası şeklinde yazılı olduğu gibi hüküm kurulması,
7- Bu dava sebebiyle yapılan 14,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk S.. F.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK.un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16.12.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.