Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/14351 E. 2014/33355 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14351
KARAR NO : 2014/33355
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/116701
MAHKEMESİ : İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/11/2011
NUMARASI : 2010/211 (E) ve 2011/690 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
29.01.2007 günlü olay yeri inceleme tutanağında; mutfak pimapen pencere camında sert cisim izleri bulunduğunun belirtilmesi karşısında; sanık hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Tekerrüre esas alınan hükümlülüğün incelemeye konu suç tarihinden sonra işlenmiş ve kesinleşmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Ö..’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına ve 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ”53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihi itibariyle işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun uzlaşma kapsamında olduğu gözetilmeden, taraflar arasında 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulmaksızın hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Müştekinin işyeri dokunulmazlığı ihlal edildiği ve gerekçeli karar ile hüküm fıkrasına göre de, sanığın müştekinin işyerine girdiği kabul edildiği halde, hükümde 5237 sayılı TCK’nın 116/2. maddesi yerine 116/1. maddesinin yazılmış olması,
b-Tekerrüre esas alınan hükümlülüğün incelemeye konu suç tarihinden sonra işlenmiş ve kesinleşmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
c-5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Ö..’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.11.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.