YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13406
KARAR NO : 2014/34251
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
Tebliğname No : 2 – 2013/55440
MAHKEMESİ : Simav Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2011/143 (E) ve 2012/480 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Eynal Kaplıcaları mevkiindeki sıcak su kuyusunda yapılan bakım nedeniyle kuyudan çıkarılıp kuyu yakınına bırakılan 120 metre uzunluğunda, 6,35 mm çapında, 35 kg ağırlığında ve krom-nikelden mamul 4.800 TL değerindeki tanıklar M.. G.. ve M.. P..’ın beyanlarına göre, sıcak su kuyusundaki boruların kireçlenmemesi için ilaç verilmesinde kullanılan inhibütör borusunun hurda görünümü olup olmadığı konusunda keşif yapılması gerektiğine ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Tanıklar M.. G.. ve M.. P..’ın beyanlarından, sıcak su kuyusunda yapılan bakım nedeniyle kuyudan çıkartılıp başka kuyuda kullanılmak üzere kuyunun yakınındaki ağaçlık alana bırakılan suça konu borunun ağırlık ve niteliği de gözetildiğinde; 5237 sayılı TCK’nın 142/1-a maddesi kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan veya kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen veyahut ta aynı Yasanın 142/1-e maddesine göre adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya olarak kabul edilemeyeceğinden, sanık ve suça sürüklenen çocukların eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesine uyan açıktan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması,
2-Sanık D.. K.. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun, kendi altsoyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar T.. A.. ve N.. A.. müdafii ile sanık D.. K..’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.