Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/12468 E. 2014/14083 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12468
KARAR NO : 2014/14083
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

Tebliğname No : 13 – 2014/59081
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2008
NUMARASI : 2008/22 (E) ve 2008/388 (K)
SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yokluğunda verilen gerekçeli kararın, sanığın savunması sırasında verdiği adrese gönderilmesi üzerine adresten ayrıldığı ve yeni adresinin tespit edilememesi nedeniyle iade edilince 7201 sayılı yasanın 35. maddesi gereğince tebligat yapılıp kesinleştirilmiş ise de, tebliğ tarihinde cezaevinde bulunduğunun, bu nedenle 09.07.2008 tarihinde 7201 sayılı Yasanın 35. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 40 ve 42. maddeleri gereğince eski hale getirme talebinin kabulü ile temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek temyiz isteminin reddine ilişkin 27.01.2008 tarih ve 22-388 sayılı ek kararın kaldırılması suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
1- Sanığın başka suçtan aynı yargı çevresindeki Ankara 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğunun anlaşılması karşısında, hükmün açıklandığı 22.04.2008 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanığın gerçek kimliğinin parmak izi incelemesi sonunda tespit edilmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 269/2 maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile uygulama yapılırken, her bir suç nedeniyle verilen cezanın yasal sonucu olarak her suç için ayrı ayrı anılan maddenin uygulanması gerekirken, sonuç ceza üzerinden bir defa hüküm kurulması ve 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. T..’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçundan 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi