Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/1152 E. 2014/21023 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1152
KARAR NO : 2014/21023
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

Tebliğname No : 2 – 2012/257927
MAHKEMESİ : Bitlis Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2012
NUMARASI : 2011/423 (E) ve 2012/266 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermek

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmün gerekçesine göre, temel cezanın belirlenmesinde mahkemenin alt sınırdan uzaklaşma yönündeki değerlendirmesinin yeterli görülmesi karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen (2) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5271 sayılı CMK’nın 216/3. maddesine aykırı olarak, hükümden önce son sözün hazır bulunan suça sürüklenen çocuğa verilmemesi,
2-Teşebbüs aşamasında kalan eylemler nedeniyle, suçun ulaştığı aşama da gözetilerek “meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı” dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun cezasından adil, hakkaniyete uygun, makul bir indirim yapılması gerektiği halde gerekçe de gösterilmeksizin en alt oran olan 1/4 oranında indirim uygulanması,
3-Seçimlik ceza öngören mala zarar verme suçunda hapis cezası tercih edilmesinin somut gerekçesi gösterilmediği gibi,
Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında yer alan hükümlülüklerin adli para cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması karşısında, daha önce hapis cezası ile mahkûm olmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından tayin edilen kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
4-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
5-Hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5 yıl 4 ay hapis cezasının TCK’nın 35. maddesi ile 1/4 oranında indirilmesi sırasında “4 yıl” yerine “3 yıl 12 ay” olarak belirlenmesi sonuca etkili değil ise de, “2 yıl 8 ay” hapis cezasının aynı Yasanın 62. maddesi ile 1/6 indirilerek sonuç cezanın “2 yıl 2 ay 20 gün” yerine “1 yıl 14 ay 20 gün” olarak tespit edilerek eksik ceza tayini,
6-5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen ücretin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk Ö.. B.. müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 12.06.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.