Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/11275 E. 2014/28784 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/11275
KARAR NO : 2014/28784
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/116457
MAHKEMESİ : Antalya 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2011
NUMARASI : 2011/128 (E) ve 2011/717 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal

Mahalli Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun 13.04.2011 tarihli oturumda alınan beyanında, olay günü gündüz vakti saat 10.00 sıralarında evden ayrılıp gece saat 22.30 sıralarında eve geldiğinde olayı farkettiğini belirtmesi, sanığında savunmalarında eve girdiği saat dilimi ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmaması karşısında, suçun sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 143. maddesi ile cezada arttırım yapılması,
2-6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. A..’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında hırsızlık suçundan kurulan hükümde yer alan ‘‘TCK’nın 143. maddesinin” uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak TCK’nın 35/2 ve 62. maddelerinden verilen ”1 yıl 9 ay” ve ”1 yıl 5 ay 15 gün” hapis cezaları yerine sırasıyla ”1 yıl 6 ay” ve ”1 yıl 3 ay” hapis cezalarının eklenmesi ve verilen sonuç cezanın 1 yıl 3 ay hapis Cezasına indirilmesi, yine yargılama giderleri ile ilgili bölümde yer alan ”sanıktan tahsiline” ibaresi çıkarılarak, yerine ”6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mağdurun 13.04.2011 tarihli oturumda alınan beyanında, olay günü gündüz vakti saat 10.00 sıralarında evden ayrılıp gece saat 22.30 sıralarında eve geldiğinde olayı farkettiğini belirtmesi, sanığında savunmalarında eve girdiği saat dilimi ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmaması karşısında, suçun sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 116/4 maddesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. A..’nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.