Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/10398 E. 2014/11292 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10398
KARAR NO : 2014/11292
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/212632
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2013
NUMARASI : 2013/232 (E) ve 2013/516 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hükmün verildiği oturumda ve öncesinde sanığın son söz olarak zararı karşılamaya hazır olduğunu beyan etmesi karşısında, mahkemece zarar miktarı belirlenip makul bir süre tayini ile paranın yatırılmasının sağlanması yerine, yazılı şekilde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2-TCK.nın 61.maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken dosya içeriğiyle uyumlu somut gerekçeler gösterilmesi gerektiği, müştekiye ait aracın yakıt depo kapağını zorlayarak açıp yakıt çalmaya kalkıştığı sırada yakalanan daha önce sabıkası bulunmayan ve aşamalarda suçunu ikrar ederek pişman olduğunu beyan eden sanık hakkında yeterli olmayan gerekçe ve soyut ifadelerle işlenen fiillerin ağırlığıyla orantısız şekilde teşdiden ceza tayini,
3-Sanığın ihbar üzerine olay yerine gelen polisler tarafından görülmesi üzerine araçla kaçtığı ancak takip edilerek yolda kaza yapması üzerine yakalandığı gözetilerek suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının tartışılmaması,
4-Mala zarar verme suçundan açılan dava bulunmadığı düşünülmeden müsnet suçtan ek savunma hakkı tanınmak suretiyle hüküm kurularak CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
5-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. K..’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.