Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2014/10303 E. 2014/17029 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10303
KARAR NO : 2014/17029
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

Tebliğname No : 6 – 2010/323843
MAHKEMESİ : Burdur 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2010
NUMARASI : 2010/148 (E) ve 2010/565 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık M.. Ö.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
20.04.2011 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edilen temyizin reddine dair ek kararı, 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 19.06.2013 tarihinde temyiz eden sanık M.. Ö..’ün temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B-Sanıklar H.. Ç.. ve D.. D.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince:
Sanıkların suçu gece işlediklerine dair delil bulunmadığı ve haklarında 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmaması gerektiği anlaşılmış ise de; önceden verdikleri karar doğrultusunda sanıkların suça doğrudan katıldıkları ve haklarında 5237 sayılı TCK’nın 39/2-c maddesinin uygulanamayacağı, bu durumda hapis cezasının 1 yıl 2 ayın üstünde belirleneceği anlaşıldığından ve karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar H.. Ç.. ve D.. D.. müdafilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye sonuç itibariyle uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmalarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanıklar H.. Ç.. ve D.. D.. hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde güneşin 07.10’da doğduğu, müştekilerin suçu saat:07.30’da öğrenip şikayetçi oldukları ve sanıkların suçu gündüz işlediklerini beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında; eylemin gece vakti işlendiğini gösteren kanıtların neler olduğu açıklanıp, tartışılmadan, suçun gece işlendiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Önceden verdikleri karar doğrultusunda sanıkların suça doğrudan katıldığının anlaşılması karşısında, haklarında 5237 sayılı TCK’nın 37/1 maddesi ile uygulama yapılması gerekirken, aynı yasanın 39/2-c maddesinin uygulanması,
3-Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan sanıklar hakkında hükmedilen kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince adli para cezasına veya maddede yazılı diğer seçenek ve yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
5-5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar H.. Ç.. ve D.. D.. müdafiilerinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozmadan hükmü temyiz etmeyen sanık M.. Ö..’ün da yararlandırılmasına, 08.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.