Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/9849 E. 2014/17932 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9849
KARAR NO : 2014/17932
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/209646
MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2011
NUMARASI : 2011/44 (E) ve 2011/143 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar hakkında müşteki O.. T..’ya yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık B.. A.. adli sicil kaydında yer alıp getirtilen ilamının incelenmesinde, sanığın tekerrüre esas olacağı mahkeme tarafından kabul edilen hükmün suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğunun anlaşılması karşısında; TCK’nın 58/5. maddesi uyarınca sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihlerine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. A.. ile S.. T..’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan ”53. maddenin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin eklenmesi, yine ”sanık B.. A.. hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında müşteki S.. T..’ya yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümler ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müşteki S.. T..’ya ait işyerinden çalınan bilgisayarın Hasan Kaya isimli şahıs tarafından karakola getirilerek kolluk görevlilerine teslim edildiğine dair 28.12.2010 tarihli tutanak içeriği, S. Ö.’ın 03.01.2011 tarihli beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, ile dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında müşteki S.. T..’ya ait işyerinden çalınan bilgisayarın iade edildiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
2-Sanık B.. A.. adli sicil kaydında yer alıp getirtilen ilamının incelenmesinde, sanığın tekerrüre esas olacağı mahkeme tarafından kabul edilen hükmün suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğunun anlaşılması karşısında; TCK’nın 58/5. maddesi uyarınca sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihlerine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar B.. A.. ile S.. T..’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.