Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/9112 E. 2014/4996 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9112
KARAR NO : 2014/4996
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/203204
MAHKEMESİ : Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2011
NUMARASI : 2010/15 (E) ve 2011/119 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
29.12.2009 tarihli olay, yakalama, muhafaza altına alma ve görüşme tutanağına göre, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyen suça sürüklenen çocukların yapılan üst aramalarında çıkan paranın kolluk tarafından müştekiye iade edildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi uygulanamayacağından tebliğnamedeki bozma isteyen iki numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Suça sürüklenen çocuklar savunmalarında atılı suçu işlemediklerini beyan etmişlerdir. 30.12.2009 tarihli araştırma ve CD çözümleme tutanağına göre, kayıt altına alınmış görüntüdeki çocukların suça sürüklenen çocuklar olup olmadığı konusunda mahkeme huzurunda, kuşkuyu giderecek ölçüde, Yargıtay denetimine elverişli bir yöntemle karşılaştırma yapılmadan, kuşku giderilmeden, görüntüye düşmüş şahısların okul ortamında ne yaptıkları belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Muhafaza altına alınmış ve CD ortamına aktarılmış görüntüdeki şahısların suça sürüklenen çocuklar olup olmadıkları araştırılmadan, görüntü – gerçek durum karşılaştırılması yapılmadan, bu konudaki gözlem tutanağa geçirilmeden, müşteki ve okul görevlisi Ali Bulut ile yüzleştirme yaptırılmadan eksik inceleme ile suça sürüklenen çocukların cezalandırılmalarına karar verilmesi,
2-30.12.2009 tarihli araştırma ve CD çözümleme tutanağına göre, eylemin 29.12.2009 günü saat 14:57-15:02 arasında işlendiğinin anlaşıldığı, iddianamede de suça sürüklenen çocukların TCK’nın 116/2 maddesi uyarınca cezalandırılmaları talep edildiği ve hükmün gerekçesinde de eylemin işyeri dokunulmazlığının ihlali olduğu kabul edildiği halde, mahkemece uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 116/4 maddesi uyarınca hüküm kurularak suça sürüklenen çocuklar hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
3-TCK’nın 52/4 maddesine göre, “Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler

hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” Adli para cezasının hangi zaman aralığında tahsil edileceği muğlak bırakılarak, cezanın infazı sürecinde duraksamaya yol açılması,
4-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmamış olması,
5-Yaş küçüklüğü nedeniyle 5275 sayılı CGİHK’nın 106/4 maddesi gereğince adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
6-Suça sürüklenen çocuk B.. D..’in Tokat 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nce 05.07.2010 tarihli
celsede savunması alındığı sırada Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olay ile ilgisi bulunmayan 2009/6392 soruşturma numaralı iddianamesi okunarak savunmasının alınması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar B.. D.. ile Günay Atmaca müdafii ile suça sürüklenen çocuk B.. D.. velisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, suça sürüklenen çocukların kazanılmış haklarının korunmasına, 18.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.