Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/9073 E. 2014/5034 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9073
KARAR NO : 2014/5034
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/208781
MAHKEMESİ : Devrekani Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2011
NUMARASI : 2009/128 (E) ve 2011/9 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Olay günü saat 14:45 sıralarında, sanığın katılana fitre parası olarak 250,00 TL vereceğini söylediği, ancak kendisinde üçer adet 100 TL olduğundan katılandan 50 TL vermesini istediği, katılanın parası olmadığından olay günü evde banyoda bulunan mağdur F.. K..’dan 50 TL istediği, mağdurun da çantasından alabileceğini söylediği anlaşılmaktadır. Katılan 04.09.2008 tarihli kolluk ifadesinde, çantayı yere koyduğunu, fermuarını çekip arkasını döndüğünü, tekrar sanığa baktığında sanığın çantanın yanından kalkarak evden çıktığını; 13.11.2008 tarihli C.Savcılığında alınan ifadesinde, sanığın kendisine bir şey sıkıp sıkmadığını bilmediğini, ancak kendisini kötü hissettiğini, mağdur Fatma’ya bakmak için geri döndüğünde sanığın el çabukluğu ile 470 TL’yi almış olduğunu; 09.07.2009 tarihli C.Savcılığında alınan ifadesinde, sanığın çantadan 50 TL’yi kendisinin almak istediğini, bu duruma ses çıkarmadığını; 02.12.2009 tarihli mahkemede alınan beyanında ise, mağdurun çantasından 50 TL’yi alarak sanığa verdiğini, bu sırada kendisini biraz kaybettiğini, sanık gidince mağdurun çantasındaki paranın çalındığını fark ettiklerini, sonra da bayıldığını, sanığın kendisine ilaç verip vermediğini ise hatırlamadığını beyan etmiştir. Böylelikle, katılanın çantadan paranın çalınmasıyla ilgili olarak farklı ifadelerde bulunduğunun anlaşılması karşısında, paranın çalınma şekliyle ilgili olarak şüpheli durumdan sanığın yararlandırılması gerektiğinden, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. K.. müdafiinin temyiz itirazı bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.