Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/9071 E. 2014/5002 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9071
KARAR NO : 2014/5002
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/208542
MAHKEMESİ : Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2011
NUMARASI : 2010/704 (E) ve 2011/218 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 25/1. maddesi gereğince genel mahkemelerin Çocuk Mahkemesi sıfatıyla yaptıkları duruşmalarda Cumhuriyet Savcısının bulunamayacağı gözetilmeden, 03.06.2010, 05.10.2010, 20.01.2011 tarihli oturumlarda Cumhuriyet Savcısının hazır bulunması giderilmesi olanaksız olduğundan ve duruşma tutanakları ile gerekçeli karar başlığında yargılamaya çocuk mahkemesi sıfatıyla bakıldığının belirtilmemiş olması mahallinde giderilmesi olanaklı eksiklik kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 141/1, 31/3, 50/1-a, 52 maddeleri uyarınca 4.000 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına, 5395 sayılı ÇKK’nın 23. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça sürüklenen çocuğun 3 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair Erdemli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2008 tarihli ve 2007/163-2008/245 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, denetim süresinde suç işlediğinden bahisle Erdemli 1.Asliye Ceza Mahkemesinin ihbarı üzerine, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/3, 50/1-a, 52 maddeleri uyarınca 6.000 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına, ancak ilk kararda 4.000 TL’ye hükmedildiğinden 4.000 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, kurulan yeni hükümde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç islemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz
edilmemesine ya da şartlarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak hükmü değiştirmek suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-TCK’nın 62. maddesinin iki kez uygulanması, 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası sonucu 1 yıl 1 ay 10 gün yerine 1 yıl hapis cezasına, TCK’nın 62. maddesinin ikinci kez uygulanması sırasında hesap hatası sonucu 11 ay 3 gün yerine 10 ay hapis cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk İ.. İ.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK 326/ son maddesi gereğince kazanılmış hakkının korunmasına 18.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.