Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/9054 E. 2014/7205 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9054
KARAR NO : 2014/7205
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/190705
MAHKEMESİ : Bigadiç Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2011
NUMARASI : 2010/165 (E) ve 2011/13 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hırsızlığın işyeri içinden yapıldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek aynı Kanun’un 141/1 ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilam yönünden gereğinin takdir ve ifası için mahal mahkemesince işlem yapılması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde 12-15 yaş grubu arasında bulunan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi ışığında, suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin en yakın Devlet Hastanesine sevkiyle psikiyatri uzmanından; olmadığı takdirde Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı İhtisas Dairesinden rapor aldırılmadan, Bigadiç Devlet Hastanesi’nde görevli çocuk hastalıkları uzmanının suça sürüklenen çocuğun yapılan muayenesinde farik ve mümeyyiz olduğuna dair değerlendirmesi ile yetinilerek, duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,
2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece, sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk M.. K.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.