Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/8021 E. 2014/32772 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8021
KARAR NO : 2014/32772
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname No : 2 – 2013/1395
MAHKEMESİ : Eşme Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2012
NUMARASI : 2012/226 (E) ve 2012/453 (K)
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında dayısı olan katılanın şikayetçi olması üzerine olay yerine giden adli kolluğun tuttuğu 26.06.2008 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağı içeriğine göre; “ katılana ait evin giriş kapısı sol tarafında elektrik saatinin olduğu ancak elektrik saatinin sökülmüş olduğu( Tedaş tarafından elektrik borcu yüzünden elektrik saatinin sökülmüş olduğu) elektrik panosundan bir kablonun çıkarak katılanın evinin güneyinde ve evine bitişik komşusu sanığın evine girdiği ” nin belirlenmesi, sanığın savunmalarında anneannesinden miras kalan ve dayısı katılanın kullanımında olan evin bir anahtarının da kendisinde bulunduğunu, katılanın ve diğer tüm mirasçıların bilgisi dahilinde evden kendi evine kablo ile elektrik çektiğini, elektrik abonesinin anneannesinin adına olduğunu ve faturaları ödediğini ancak durumunun bozulması nedeniyle borçları ödeyemediğini beyan etmesi, katılanın da, sanığın kaçak hat çektiğini gördüğünü, borcu ödediği için önce seslenmediğini ancak borcu ödemeyince mağdur olduğunu söylemesi karşısında; öncelikle ilgili elektrik idaresine olayın ihbar edilerek şikayet ve zararlarının bulunup bulunmadığının tespiti ile varsa katılma taleplerinin alınması ve yargılamaya konu olay yeri görgü ve tespit tutanağında olayın nasıl gerçekleştiği konusunda açıklık bulunmaması, suça konu dönem ve yerde sanık tarafından tüketilebilecek ortalama elektrik miktarının belirlenmemiş olması gibi hususlar da dikkate alındığında, gerçeklerin, varsa suçun unsurlarının şüpheye yer vermeyecek şekilde açığa çıkartılması amacıyla, sanığın, tutanağa konu meskeni hangi tarihler aralığında kullandığının adli kolluk, sanığı tanıyan komşu beyanları, mahalle muhtarlığı belgesi, varsa kira sözleşmesi ve benzeri bilgi ve belgelerle kesin olarak tespit edildikten sonra tutanak düzenleyicilerinin olayın nasıl gerçekleştiğine dair beyanlarının tespiti, katılanın kullandığı evde olay öncesinde sayaç bulunup bulunmadığı, olay öncesinde sayaç bulunuyorsa olay anında neden bulunmadığının araştırılması ve buna dair belgelerin getirtilmesi ile her iki eve ait suç tutanağı öncesi ve sonrası tüketim föyleri getirtilerek, mümkünse mahallinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak her iki evdeki kurulu güç belirlenip, kullanım süresi içerisinde normal kullanıma göre tüketilebilecek ortalama elektrik miktarları bilirkişiye hesaplattırılıp, sayacın bulunduğu dönemde sayaçtan geçirilen, suç tutanağı öncesi ve sonrası tüketim miktarlarıyla karşılaştırılarak, aralarında aşırı bir oransızlık bulunup bulunmadığına dair bilirkişiden rapor alınıp, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği değerlendirilerek, suç kastının varlığının tespiti halinde, 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, “bilirkişi tarafından tespit edilecek normal tarifeye göre vergiler dahil, cezasız kaçak kullanım bedeline ilişkin zararı gidermesi halinde 6352 sayılı Yasının Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.11.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.