YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7825
KARAR NO : 2014/31379
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2008/126953
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2007
NUMARASI : 2005/403 (E) ve 2007/337 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre Hırsızlık)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanığın, internet ortamında tanıştığı S..M.. isimli kişinin, Rusya’da çalıştığı bilgisayar yazılım şirketinin Türkiye’deki müşterilerine satmış olduğu yazılım programları nedeniyle alacakları paraların banka aracılığıyla gönderilmesi halinde yüksek oranlarda vergi ödemek zorunda kaldıkları, vergi indiriminden yararlanmak için müşterilerinden, söz konusu paraları açacağı bir banka hesabına yatırmalarını isteyeceklerini, kendisinin de gelen paralardan komisyon alarak geri kalan kısmı w..u…. ile R..adresine göndererek aracılık edeceğini belirttiklerini ve akabinde komisyonlarını alarak geri kalan kısmı dolara çevirip para transferini sağladığı yönündeki savunması karşısında; sanığın, suça konu paranın müştekilerin hesaplarından, herhangi bir mal satımı olmadan alındığını bildiğine dair somut deliller karar yerinde belirtilip tartışılmadan ve sanığa ait bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, temin edilmesi halinde sanık ile S..M..isimli kişinin internet yoluyla yaptıkları görüşmeler tercüme ettirilip incelendikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanığın, müşteki Ö.. B..’nin hesabından havale edilen 1000 TL’nı iade ettiğini belirtmesine göre, müştekiden zararın giderilip giderilmediği sorularak sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan hüküm kurulması,
3-Suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanığın müşteki O.. G..’ye yönelik eylemi nedeniyle verilen kararda; hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Y.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun aykırı olarak BOZULMASINA, 11.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.