Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/7637 E. 2014/2296 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7637
KARAR NO : 2014/2296
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/190804
MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2008
NUMARASI : 2008/742 (E) ve 2008/644 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın yüzüne karşı verilen hükümde, temyiz süresinin tefhimden itibaren başlayacağının bildirilmesi yerine, tebliğ tarihinden itibaren başlayacağının belirtilmesi ve gerekçeli kararın da sanığa tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında; temyiz süresinin işlemeye başlayacağı tarih yönünden sanık yanıltıldığından, bu haliyle yasa yolu açıklamasının T.C. Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde öngörülen yönteme uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından; sanığın temyizi süresinde kabul edilip yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Müştekiye ait bina vasfındaki işyerine müşteri gibi giren sanığın işyeri çalışanını meşgul edip dalgınlığından faydalanarak tezgah çekmecesindeki cep telefonlarının çalması eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b maddesinde belirtilen “özel beceri” olarak nitelendirilemeyeceğinden, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasında en fazla 1/6 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden 1/4 oranında indirim yapılması,
3- Sanığın, müştekinin zararını kısmen de olsa giderdiğini savunması karşısında; zararın tazmininin gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise ne zaman gerçekleştiğinin mağdurdan sorulmadan ve 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulanma koşulları değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Hak yoksunlukların seçimlik olmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c), (d) ve (e) bentlerinin de uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, sadece 53/1 maddesinin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık B.. Ç..’in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.