YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7315
KARAR NO : 2014/29238
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
Tebliğname No : 2 – 2012/98746
MAHKEMESİ : Mersin 2. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2012
NUMARASI : 2011/311 (E) ve 2012/3 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde uygulama yapılması,
2- Hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra şüphe üzerine olay yeri civarında müşteki tarafından yakalanan 15-16 yaşlarındaki bir şahısın, suça konu güneş enerjisi panellerinin bulunduğu yere müştekiyi götürüp suça konu eşyaların bulunarak eksiksiz olarak müştekiye iadesininin sağlandığının anlaşılması karşısında; müştekinin yakaladığı şahıs ile suça sürüklenen çocuğun aynı kişi olup olmadığının mümkün olduğu taktirde yüzleştirme yapılarak, aksi taktirde suça sürüklenen çocuğun teşhise elverişli fotoğrafları tespit edilerek olay tarihinde müşteki tarafından yakalanan kişinin suça sürüklenen çocuk olup olmadığının tespit edilerek şayet müştekiye yer gösteren şahıs suça sürüklenen çocuk ise suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Suça sürüklenen çocuğa yüklenen hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının müştekiye ait olduğu beyan edilen, müştekinin suç tarihinden 1 ay önce satıp, 1 hafta önce boşalttığı evin içinde bulunan güneş enerjisi panellerinin çalınması suretiyle işlendiğinin kabul edildiği dikkate alındığında; suça konu yerin konut niteliğini taşıyıp taşımadığı hususlarının tereddüde neden olmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmadığı anlaşıldığından, mahallinde keşif icra edilerek suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve TCK’nın 142/1-b ve 116/1 maddelerinde düzenlenen nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının yasal ve zorunlu unsurlarının olayda oluşup oluşmadığının tespiti , suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yapılacak bu inceleme sonucuna göre taktir ve tayini gerektiği halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın belirtilen süreyle gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumua devam etme şeklinde seçenek yaptırıma çevrilmesi ile yetinilmesi yerine infazı kısıtlar şekilde ” en az iki yıl süre ile Mersin Gençlik ve Spor İl Müd.ne başvurusu ile fiziki yapısı ve yeteneğine göre kendi seçtiği ve kurumca onaylanan bir spor branşında eğitim görme yaptırımına çevrilmesine,” şeklinde hüküm kurulması,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50/1-f maddesine göre, kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirine çevrilmesi sırasında anılan madde uyarınca suça sürüklenen çocuğa gönüllü olup olmadığı sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk K.. Z.. müdafiinin temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.