Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/6990 E. 2014/11231 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6990
KARAR NO : 2014/11231
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık ve mala zarar vermek
HÜKÜM : Mahkumiyet ve temyiz isteminin reddine

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen mahkeme kararının suça sürüklenen çocuğa 24.11.2011 tarihinde, suça sürüklenen çocuk müdafiine 22.11.2011 tarihinde tebliğine rağmen suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin CMUK’un 310/1. maddesindeki bir haftalık temyiz süresini geçirdikten sonra suça sürüklenen çocuk müdafiinin 24.02.2012 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİ ile 28.02.2012 tarihli ek kararın ONANMASINA,
B-Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Suça sürüklenen çocuğun diğer suça sürüklenen çocuklarla aralarında yaptıkları işbölümü gereği gözcülük yapmak suretiyle suça doğrudan katılıp suçun faili olduğu halde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 37/1. maddesi yerine aynı Kanunun 39. maddesiyle uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 2/1. maddesinin 2. cümlesinin “Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.” hükmünü taşıdığı, aynı Kanun’un 31. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada 12 yaşından küçük olan ya da 12 – 15 yaş grubunda olup da işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmeyen kişilerin (çocukların) cezai sorumluluğunun olmadığı, ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanacağı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesinin “Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.” hükmünü içerip, aynı Kanun’un 5. maddesinin başlığının ise; “koruyucu ve destekleyici tedbirler” olduğu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen âmir hükümler çerçevesinde cezaî sorumluluğu bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1.a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilerek 5275 sayılı Kanun’un 106/4. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin bölümün ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1.a maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.