Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/6830 E. 2014/8484 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6830
KARAR NO : 2014/8484
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/181372
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2009
NUMARASI : 2009/324 (E) ve 2009/452 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermek

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
27.06.2009 tarihinde saat 17.00-19.00 arasında apartmanın 2. katında bulunan müştekiye ait daireden hırsızlık yapılıp bu daireden alınan cep telefonu ve saat üzerinde tam hakimiyet sağladıktan sonra, buradan 5. kattaki daireye geçip buradan da hırsızlık yaptıktan sonra suça sürüklenen çocuk ile yanında bulunan H.. D..’un apartmanın çıkış kapısında yakalandıklarının dosya kapsamından anlaşılması karşısında; suçun tamamlandığı gözetilerek tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine ve hükümde 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin değerlendirilmiş olması nedeniyle tebliğnamedeki (3) nolu bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
 Ancak;
1-5271 sayılı CMK’nın 231/5. madde ve fıkrasının son cümlesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, kurulan hükmün suça sürüklenen çocuk hakkında bir hukukî sonuç doğurmayacağını ifade ettiği, 7. fıkrasında açıklanması geri bırakılan hükümde, mahkûm olunan hapis cezasının ertelenemeyeceği ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği, 11. fıkrasında da denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkemece hükmün açıklanacağı, ancak mahkemenin, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen suça sürüklenen çocuğun durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabileceği hususlarına yer verildiğinden, bireyselleştirmenin yapılması için duruşma açılması gerektiğinin gözetilmemesi, 
2-Hükmün gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler, hükme esas alınan ve reddedilen deliller, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesinin gösterilmesinin gerekmesine rağmen, 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesine aykırı olarak, belirtilen hususlara yer verilmeyerek yazılı şekilde hüküm verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 61/6. maddesine aykırı olarak aynı Yasanın 119/1-c. maddesi ile uygulama yapılırken hapis cezasının “12 ay” yerine “1 yıl” olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.