Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/6757 E. 2014/3839 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6757
KARAR NO : 2014/3839
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/194848
MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2011
NUMARASI : 2011/65 (E) ve 2011/106 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından; sanığın katılan B.. F.. ile katılan M. T.’a yönelik eylemleri yönünden 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak suç tarihinin 20.01.2011 olduğunun gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi yerinde giderilebilir eksiklik kabul edildiğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
I-Sanık hakkında katılan B.. F..’e yönelik işyeri dokunulmazlığını ihlal ile mala zarar verme, katılan A.. O..’a yönelik mala zarar verme ve katılan M.. T..’a yönelik işyeri dokunulmazlığını ihlal ile mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Dosya kapsamında yer alan 20.01.2011 tarihli olay-yakalama-muhafaza altına alma-üst arama tutanağı, 21.01.2011 tarihli güvenlik kamera kaydı inceleme tutanağı ile sanığın savunmasına göre, 20.01.2011 günü saat 01.20 sıralarında sanığın ve yanında bulunan kimliği tespit edilemeyen şahsın katılan B.. F..’e ait Akdeniz Döner Salonu’ndan çaldıkları malzemeleri çöp kovası ile götürdüklerinin tespit edilmesi karşısında, sanığın B.. F..’e yönelik işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu birden fazla kişi ile birlikte işlediği anlaşıldığı halde sanık hakkında TCK’nın 119/1-c maddesinden artırım yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. G..’ün temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında katılan B.. F..’e yönelik hırsızlık ve katılan A.. O..’a yönelik hırsızlık ile işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılan B.. F..’e ait A. D. Salonu isimli işyerinden yapılan hırsızlık olayına ilişkin, dosya kapsamında yer alan 20.01.2011 tarihli olay-yakalama-muhafaza altına alma-üst arama tutanağı uyarınca sanığın kolluk kuvvetlerine çalmış olduğu malzemelerin bulunduğu yeri gösterip, çalınan yeri de söylemesi üzerine malzemelerin katılana eksiksiz iade edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Katılan A.. O..’a ait E.Çay Ocağı isimli işyerinden yapılan hırsızlık olayına ilişkin olarak ise malzemelerin katılana kısmen iade edildiğinin anlaşılması karşısında, katılana kısmi iade nedeniyle rızasının bulunup bulunmadığı sorularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Katılan A.. O..’un işyerini 17.01.2011 günü sabah saat 07:00 sıralarında açtığında hırsızlık yapıldığını anladığı, sanığın 20.01.2011 tarihli kolluk ifadesinde 17.01.2011 günü saat 24:00 sıralarında açık kimlik bilgilerini bilmediği Recep ve Hekim isimli şahısların E. Ç. Ocağı’ndan çalınan malzemeleri kendisine getirdiklerini beyan ettiği ve atılı suçları işlediğini kabul etmemesi karşısında, sanık hakkında katılan A.. O..’a yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçları yönünden eylemin gece gerçekleştiğine dair delillerin neler olduğu denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılmadan 5237 sayılı TCK’nın 143. ve 116/4. maddeleri uyarınca uygulama yapılarak cezadan artırım yapılması,
4-5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. G..’ün temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.