Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/6754 E. 2014/476 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6754
KARAR NO : 2014/476
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/194761
MAHKEMESİ : Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2010
NUMARASI : 2010/307 (E) ve 2010/807 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, mala zarar vermek

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Hırsızlık suçuna konu eşyaların önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, erteli hapis cezasına hükmedilmesi halinde, 5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden mahrum bırakılamayacağının gözetilmemesi,
2-Soruşturma aşamasında CMK.’nın 101/3. maddesi gereğince, kovuşturma aşamasında da mahkemece baroya yazı yazılarak sanığa savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiilere ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. E.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği Yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53/3. maddesinin uygulanmasına” ve “zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına” ilişkin bölümlerin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihi itibariyle sabıkasının bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında, konut dokunulmazlığının ihlali suçunda mahiyeti itibariyle tazmini gerektirir bir zarar da bulunmadığı halde, CMK’nın 231/6-b bendinde yer alan ölçütün tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi yerine, zararın karşılanmaması gerekçe gösterilerek CMK.’nın 231/5 maddesinin uygulanmaması,
2-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılma kararı verilmesi,
3-Soruşturma aşamasında CMK.’nın 101/3. maddesi gereğince, kovuşturma aşamasında da mahkemece baroya yazı yazılarak sanığa savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiilere ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Y.. E.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.01.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.