Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/5858 E. 2014/4260 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5858
KARAR NO : 2014/4260
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/169327
MAHKEMESİ : Malatya Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2010
NUMARASI : 2010/290 (E) ve 2010/463 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I)Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.’nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadı karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın savunmasında suçu işlediği saat olarak beyan ettiği saat 20.00-21.00 dışında suç saatine ilişkin olarak herhangi bir tespitin bulunmadığı , uyap ortamında yapılan incelemeye göre suç tarihinde yaz saati uygulamasının da bulunduğu nazara alındığında gece sayılan zaman diliminin saat 20.58 itibariyle başladığı ,bu nedenle sanığın yüklenen suçu gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirdiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken, TCK’nın 143. maddesi ile verilen cezada artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Ş.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “sanık hakkında TCK’nın 143/1. maddesinin uygulanmasına“ ilişkin bölümün çıkartılarak sanık hakkında TCK’nın 142/1-b ve 31/3 maddelerine göre verilen , neticeten 1 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasının neticeten 1 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle ,diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II)Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın yüklenen suçu gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştirdiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken, TCK’nın 116/4. maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Ş.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.