Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/5606 E. 2013/15039 K. 20.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5606
KARAR NO : 2013/15039
KARAR TARİHİ : 20.05.2013

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükümlü hakkında uyarlama yargılaması yapılarak, 10/07/2012 tarihinde verilen 1995/281 Esas, 1996/174 Karar sayılı Ek Kararda yasa yolu başvuru merciinin hatalı olarak gösterildiği, yasa yolu başvuru şeklinin doğru gösterilmemesi ve bu haliyle yasa yolu açıklamasının T.C.Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde öngörülen yöntemlere uygun olarak yapılmadığı hükümlünün yanılgıya düştüğü anlaşıldığından, hükümün temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 tarih, 2005/3-162-173 ve 11.07.2006 tarih, 2006/5-182/182 sayılı kararlarında; sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmesi, cezanın tayin ve takdiri ile artırım ve indirim oranlarının belirlenmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihi ve seçenek yaptırımların ya da cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerde lehe Yasanın belirlenmesi amacıyla verilen uyarlama kararlarının duruşma açılarak verilmesi gerekir.
İnceleme konusu karara gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 493/1 maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, sanığın eyleminin, 142/1-b ve 143. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Kanunun 116/1–4,119/1-c maddesinde düzenlenen geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturan eylem nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 61. maddesi gözetilerek, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi ve bireyselleştirmenin yapılması için duruşma açılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü B.. A..’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 20.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.