Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/5114 E. 2014/1525 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5114
KARAR NO : 2014/1525
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Tebliğname No : 6 – 2013/14713
MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/07/2010
NUMARASI : 2009/902 (E) ve 2010/343 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık A.. K.. tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık Z.. U..’in aşamalarda yüklenen suçları inkar ettiği, diğer sanık A.. K..’nın ise; yüklenen suçları sanık Z.. U.. ile birlikte işlediklerini, kendisinin dışarıda gözcülük yaptığını, Zafer’in eve girip çıktıktan sonra şikayetçinin bir miktar parasını bulup çaldığını, ancak evde cep telefonunun sim kartını düşürdüğünü ve bulamadığını kendisine anlattığını beyan ettiği, olaydan sonra şikayetçinin evde kendilerine ait olmayan bir adet sim kart bularak polise teslim ettiğinin 24.10.2009 tarihli tutanakla tespit edildiği ancak sim kartın kime ait olduğuna dair yeterli araştırmanın yapılmadığının anlaşılması karşısında, olay yerinden elde edilen sim kartın kime ait olduğu tespit edilerek sonucuna göre aşamalarda atılı suçları inkar eden sanık Z.. U..’in hukuki durumunun tayini ve takdiri gerekirken; sadece sanık Ahmet’in anlatımına dayanarak eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde sanık Z.. U..’in mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan sanıklar hakkında 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan ve bu konuda herhangi bir gerekçe de gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 5237 Sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasında, seçenek yaptırımlar ana başlığı altında sayılmış bulunan (a,b,c,d,e,f) bentlerine birer alt başlık olarak yer verilmiş olması, böylece uygulayıcıya geniş bir alanda benzeri yaptırımları belirleme ve uygulama yetkisinin de tanındığı açık olmakla birlikte; somut olayın özelliklerine ve maddenin düzenleme amacına uygun yorum yapılarak yaptırım belirleme zorunluluğunun bulunduğu, bunun da öncelikle suçluyu ya da toplumu, kimi zaman her ikisini de korumaya yönelik bir güvenlik tedbiri niteliğini taşıması gerektiği gözetilmeden, kişi özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde “sokağa çıkma yasağı” şeklinde uygulama yapılması,
4-Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun sanıklar tarafından iştirak halinde birlikte işlenmesi nedeniyle sanıkların cezasından 5237 Sayılı TCK’nın 119/1-c maddesi uyarınca artırım yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar Z.. U.. ve A.. K.. müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereği ceza süresi yönünden sanıkların kazanılmış hakkının gözetilmesine, 21.01.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.