Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/5017 E. 2014/5079 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5017
KARAR NO : 2014/5079
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Tebliğname No : 6 – 2011/168336
MAHKEMESİ : Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2011
NUMARASI : 2010/540 (E) ve 2011/25 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında zamanaşımı süresi içinde mala zarar verme suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
A- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrası uyarınca sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun uygulanmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan Rize 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/41 – 2008/265 E. K. sayılı ilamı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması hususunda değerlendirme yapılmak üzere dosyasına ihbarda bulunulması ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. K.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine ‘‘53/1. maddesinin a, b, c, d bentlerinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, sanık hakkında aynı maddenin e bendinde belirtilen hak yoksunluğunun uygulanmasına takdiren yer olmadığına” cümlesinin eklenmesi, yine hüküm kısmında “5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarında; sanık hakkında Rize 1. ASLCM’nin 2007/41- 2008/265 E. K sayılı kararı ile HAGB verildiği halde, denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği anlaşıldığından açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına,” cümlesinde “hükmün açıklanmasına” kısmının çıkarılarak yerine “hükmün açıklanması hususunda değerlendirme yapılmak üzere dosyasına ihbarda bulunulmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükmün gerekçe kısmında sanık hakkında daha öncesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı suç işlediği, şikayetçinin zararını gidermediği ve ileride bir daha suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat edinilmediği belirtilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmediği belirtildiği halde bu kez hüküm kısmında sanığın geçmişi, suç işleme konusundaki eğilimine göre cezası ertelenirse ileride bir daha suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat edinildiği belirtilerek cezanın ertelenmesine karar verilmek suretiyle çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. K.. müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.