Yargıtay Kararı 13. Ceza Dairesi 2013/4705 E. 2014/4425 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4705
KARAR NO : 2014/4425
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

Tebliğname No : 13 – 2012/317521
MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2007
NUMARASI : 2002/944 (E) ve 2007/563 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın 02/07/2012 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yüklenen hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı bakımından, Cumhuriyet Savcısının esasa ilişkin görüşünü bildirdiği ve hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı son oturumda, sanığa 5271 sayılı CMK’nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanması gerekirken, sanığın müdafii hazır bulundurulmadan karar verilerek, aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sanık M.. H..’un, arkadaşları M.. A.., T.. A.. ve A.. G.. ile birlikte suç tarihinde gece vakti saat 21:00 sıralarında yakınana ait işyerinin penceresinin sağlam ve dayanıklı demir korkuluğunu kesip, içerideki kilitli çelik kasayı kırarak hırsızlık yaptığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyduğu halde, mahkemece lehe kanun değerlendirmesi yapılırken, aynı Kanunun 142/2-d maddesi ile karşılaştırma yapılması,
3- 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanunun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522 (hafif) maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143/1, 53. maddelerine uyan hırsızlığın yanı sıra, aynı Kanunun 116/2-4, 119/1-c, 53 ve 151/1, 53. maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu ve mala zarar verme suçu yönünden CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilip sonucuna göre, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan kanunun yeniden belirlenmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
4- Çalınan malların değerinin, suç tarihindeki ekonomik koşullar, paranın satın alma gücü ve yerleşen uygulamaya göre, 765 sayılı TCK’nın 522/1. maddesinin uygulanmasında hafif yerine pek hafif kabul edilerek sanık hakkında hükmolunan cezadan fazla indirim yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. H..’un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 13/02/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.